Gelecekte Dondurma Dükkanı Açmak İçin Bugün Yapmanız Gerekenler

Her Dondurma Dükkanının Müşterisi Olun.

Önce yaşadığınız çevrede sonra gördüğünüz her dondurma dükkanının müşterisi olun. Her dondurma dükkanında en az bir kere dondurma yemelisiniz. Dondurmanın iyi veya kötü olması da önemli değil. Esas olarak farklı dondurmaları yemiş veya yememiş olmak önlemlidir. Kulağa basit bir iş gibi geliyor ama inanın bunu birçok insan yapmıyor. Sistematik olarak neredeyse kimse yapmıyor. Bu pratik uzayda nerede olmak istediğinizi tanımlamaya yarayacaktır.

Dondurma dünyasında neler yendiğini bilirseniz, neler yapmanız gerektiğini ve neyin farklılık yaratacağını da bilirsiniz. Yer çekimini yeniden keşfetmeye veya telefonu icat etmeye gerek kalmamış olur.

Bir de “başkasının yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanırmış” derler ki dondurmacıların çoğu bu durumdadır. Şaşırtıcı ama gerçek. Temel sebebi Türkiye’de ki dondurmacıların hasbelkader dondurmacılık yapıyor olmalarıdır. Sistematik değillerdir. Siz siz olun işinize meraklı olun, dünyadan haberdar olun, dondurma bile yapsanız bilin çevrenizi.

Dünyadan haberdar olmanın en zor yanı ise, başkasının dondurmasını yerken tarafsız kalabilmek ve başkasının iyi bir dondurma yaptığında hakkını verip, kendinizi eleştirebilmektir. İnsanlar kendilerini eleştirmek istemezler. Mümkün olduğunca siz eleştirin. Öz eleştiri sizi iyi bir firma sahibi yapacak temel değerlerdendir.

Gelelim bir diğerli önemli konuya. Dünün savaş alanları, bugünün pazar yerleri. Stratejik düşünebilmek için üç boyutlu hayal edebilmek önemlidir. Eğer siz heryerde ki dondurmayı biliyorsanız, dondurma pazarının tat haritasına ve müşteri profili haritasına zihninizde sahip olursunuz.

Gelecekte ki müşterileriniz sizi, kendi yaşadıkları dondurma deneyimleri ve bilgileri ışığında değerlendireceklerdir. Mesela bundan 20 yıl önce Türkiye’de limonlu dondurma yaptığınızda ama boya atmadığınızda ve limonlu dondurmanız sarı değil de beyaz olduğunda bu acayip tuhaf karşılanırdı. Beyaz limonlu dondurma mı olur? Limon sarı değil mi? Gibi gibi çılgın sorularla karşılaşırdınız 20 yıl evvel. Ancak bugün artık herkes sarı limonlu dondurmanın boya ile o rengi aldığını biliyor ve boyanın iyi birşey olmadığınıda biliyor. Yani herkes olmasa da çoğunluk biliyor. Kısaca müşterinizin gerçekliğini özümsemelisiniz. Müşteriniz nasıl dondurmalar yiyor, hangi dondurma çeşitlerini en çok istiyor ve o dondurmalar gerçekten ne kadar iyiler. Bunu bildikten sonra artık kendinizi nasıl bir tat-doku profiline oturtacağınızı daha kolay tanımlayabilir hale gelmiş olursunuz. Böylece dondurmanızın nasıl olacağını rakiplere göre tanımlamış olursunuz.

Her Dondurmayı Yemelisin…

Genelde şöyle bir önyargı var; insanlar kafalarındaki klasmandaki ürünleri tüketmek ister geri kalanlar ise sanki pazarın dışında gibi davranırlar. Halbuki en ucuz dondurmadan, en pahalı dondurmaya kadar her dondurmayı yemelisiniz. Endüstriyel veya butik her dondurmayı yemelisiniz. Yedikçe algılarınız gelişecektir.

Tat algınızı bir renk kataloğu gibi düşünün. İyi yada kötü, ucuz yada pahalı, endüstriyel yada ev yapımı ne yerseniz yiyin, kataloğunuz genişler. Bir işi doğru yapmanın iki yolu vardır. Birincisi doğrusunu yapmak, ikincisi yanlış yapmamak. Emin olun ikisi de aynı şey değil. Tat yaratmak uzaydaki bir boşlukta, yoktan yaratılan bir kütlenin, sahibi olmaya çalışmaya benzer.

Bol Bol Hesap Yapın.

Gittiğiniz her dondurma dükkanında, bol bol hesap yapın. Kaç kişi geldiğini sayın, hangi saatlerde en çok dondurma sattığına bakın. Günde kaç kilo dondurma satar düşünün. Günlük cirosu ne olabilir, çıkan sayı tatmin edici mi, değil mi değerlendirin. Ne kadar çok hesap yaparsanız zamanla o kadar bu konudaki sağ duyunuz gelişir. İlerleyen zamanda kendi hesabınızı yaparken gerçekçi olmanıza yardımcı olacaktır.

Ekipmanları Tanıyın, Tedarikçiler Bulun.

Sanki yarın dondurma dükkanınızı açacak gibi boş zamanlarınızda ekipmanları tanımaya çalışın. Dondurma işi için malzemeleri yapan yerlere gidin. Fiyat sorun, ekipman özelliği sorun. Herkesten bir şey öğreneceğinizi göreceksiniz. Zamanla sektörden biri gibi hatta daha fazla bilgi sahibi olacaksınız. Hayalinizdeki dondurma dükkanı nasıl malzemelere ihtiyacı olacaksa hepsine bakmaya çalışın. Özellikle makinalar pahada ağır ekipmanlar parasal hesaplar içinde gerekli olacaklar.

Eğer bunları yaparsanız göreceksiniz, yolun çoğunu almışsınız. Özgüveniniz artmış ve konulara daha hakim olacaksınız. Bir işin başlamasına en büyük engel o işi bilmemektir. Bilmeden varsayımlarla asla yatırımcı olamazsınız. Ama öğrenmek için çalışırsanız, bu yatırımınız gelecekte size başarı olarak geri dönecektir. Hayalinizde işinizi, kabaca rakamları ile kurabilir hale gelin, sonrası nasip…